Çobanlar iftarı da sahuru da merada yapıyor

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi Karacadağ eteklerindeki çobanlar, ramazan ayında iftar ve sahurlarını otlattıkları hayvanlarının başında merada yapıyor.

Havaların ısınmasıyla birlikte çok sayıda göçer, koyunlarını daha iyi yetiştirmek için özellikle serin olan akşam vakitlerinde otlatıyor.

Karacadağ bölgesinde güneşin etkisini akşam saatlerinde yitirmesiyle koyunlarını otlatmaya çıkaran çobanlar, ramazan ayının sıcak havalara denk gelmesiyle iftar ve sahurda bir araya geliyor.

İkindi vaktinin ardından yola çıkan ve koyunları otlatacakları yerlere giden çobanlar, eşek ile taşıdıkları yiyeceklerini tezek ateşinde ısıtıp ezanın okunmasıyla iftar yapıyor.

Yemeklerini genelde bir araya gelerek yiyen çobanlar, açık ve temiz havada keyifli vakit geçiriyor. İftarın ardından çay içip bir süre sohbet eden çobanlar, hayvanlarıyla ilgilenip sahura kadar kısa süreliğine de olsa uyumaya çalışıyor.

Genelde sahuru da beraber yiyen çobanlar, koyunları kaldırıp ertesi gün sabah saatlerinde sulama ve sağım için yaşadıkları çadırlara dönüyor.

35 yaşındaki çoban Mehmet Tekin, günlük yaşamlarının ve ramazanın ayında yaşadıklarını gazetecilerle paylaştı.

Uzun yıllardır çobanlık yaptığı dile getiren Tekin, son yıllarda ramazan ayının sıcaklara denk geldiğini belirterek sahur ve iftarı evde yapamadıklarını söyledi.

Çobanlığın zorluklarına rağmen oruç tutup ibadetlerini yapabildikleri için mutlu olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Çobanlık ve oruç sıcaklara denk geldiği dönemlerde daha da zor oluyor ama ibadetimizi yapmak için gayret ediyoruz. İftar saatine yakın 3 arkadaş bir araya geliyoruz fazla olmamaya dikkat ediyoruz koyunlarımız iç içe girmesin diye çünkü birbirinden ayırmak zor oluyor. Beraber iftarımızı yapıyoruz daha sonra tezek ateşinde kaynattığımız çayımızı içip sohbet ediyoruz. Gece uyumak zor oluyor rahat uyuyamazsınız. Sahurda da çayımızı demliyoruz daha sonra yemeklerimizi hazırlayıp beraber yiyoruz. Sahurun ardından uyumuyoruz, en fazla dinlenmek için yarım saat uyuyoruz çünkü koyunları kaldırıp otlatmamız gerekiyor. Sabahta hava ısınmadan sağım ve sulama için eve gidiyoruz. O sürede biz dinleniyoruz, başka çobanlar işi yapmaya başlıyor. Akşama doğru tekrardan kalkıp aynısını yapıyoruz, bu böyle devam ediyor.”

Ahmet Tekin de ailesiyle beraber Karacadağ’ın eteklerine geldiklerini söyleyerek, hayvanlarını amcasıyla birlikte otlattıklarını ifade etti.

İftar saatinde merada oruç açmanın keyifli olduğunu belirten genç çoban, ateşte demledikleri çayın çok lezzetli olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Bazen diğer çoban arkadaşlar bazen ailem ve akrabalarımla açıyorum iftarımı çünkü tek başına iftar yapılmaz vakit de geçmez zaten. Gece ay ışığı olmadığında el feneri kullanıyoruz ama ay varken ihtiyaç duymuyoruz. İftarımızı yaptıktan sonra koyunlarımızı otlatıp birkaç saat yatırıyoruz, saat 02.00 sıralarında sahur yapıp tekrar koyunları otlatmaya kaldırıyoruz. Sabah hava ısınmadan koyunları sağıma götürüp çadırlarımıza yakın yerde yatırıyoruz. Sağım, sulama derken üstüne birde oruçlu olunca yoruluyoruz bir de gece uyumayınca uykusuzluk çekiyoruz.” (Haber: Cuma Sarı)