Siverek Cumhuriyet döneminden kalma hakkını istiyor.
Bu hak nedir sorusu aklınızı meşgul ederken geçmişe gidip sizleri bilgilendireyim; Siverek Cumhuriyetimizin ilanıyla il statüsüne kavuştu. Osmanlı döneminde sancaklık ve daha birçok yönetim şekliyle idare edilen Siverek, tarihi insanlık tarihi kadar eski bir yerleşim yeridir.
Geçmişe çok gitmeyelim ilçede tarihten günümüze kadar ayakta duran yığma kale, hanlar, tarihin canlı şahididir.
Bazı arkadaşlar Siverek’i İl Yapma ve Kalkındırma Derneğinin kuruluşunu temel alarak, yazılarında Sivereklilerin 35 yıllık il olma mücadelesi diye yazmışlar. Yazılan 35 yıllık mücadele tarihine karşı değilim, eksik bulduğum için tamamlamak istedim.
Siverek’in il olma mücadelesi, 100 yıllık bir mücadeledir.
Bazı arkadaşlar Siverek’i İl Yapma ve Kalkındırma Derneğinin kuruluşunu temel alarak, yazılarında Sivereklilerin 35 yıllık il olma mücadelesi diye yazmışlar. Yazılan 35 yıllık mücadele tarihine karşı değilim, eksik bulduğum için tamamlamak istedim.
Siverek’in il olma mücadelesi, 100 yıllık bir mücadeledir.
Siverek, cumhuriyetimizin ilk ilanında il olarak ilan edilip, 1926 yılına kadar il olma konumunu korudu. Başbakan İsmet İnönü’nün imzasıyla ilan edilen teşkilatı mülkiye kanunuyla ilçe yapılarak, o dönemde Şanlı unvanını almayan Urfa’ya bağlandı.
İlçe olmak Siverek’in ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine bir hançer gibi saplandı. Siverek gelişiminin önündeki engeli, şiddetli bir deprem gibi gören ilçenin aydınları, ilçe yapılan illerini geri almak, tekrardan il olmak için mücadeleye başladı.
Ankara’da üniversite eğitimi gören dönemin aydın gençleri kaçırılan il trenine tekrar binmek için; demokratik haklarını çeşitli etkinlikler yaparak seslerini duyurmaya başladı. Ankara ile sınırlı kalmayan, gençler İL HAKKININ tekrar iadesi için yaptıkları eylemler arasında bir araya gelerek beyaz bir bez üzerine kendi kanlarıyla yaptıkları Türk Bayrağıdır.
Gençler bu bayrağı dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayer’e sunarak il haklarının tekrar verilmesini talep etti. Uzun yılların ardından umutları tükenen o dönemim üniversite gençleri, kendilerine il vaadi veren siyasetçilerin yalan vaatlerinden bıkarak bir dönemi il olma mücadelesini yavaşlattı.
35 yıl sonra il olma mücadelesi bu kez kavgaya dönüştü.
Neden kavga diyorum, Türkiye demokrasi tarihinde başbakanı, bakanları ve milletvekillerini kimse mahkemeye vermemiş.
Siverek’i İl Yapma ve Kalkındırma Derneği (SİVİL DER) üyeleri kendilerine yalan il vadinde bulunan 14 devlet adamı ve siyasetçiyi mahkemeye vererek maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Ben o dönemde genç bir muhabir olarak mahkemeyi takip ediyordum. Dönemin başbakanının ismi mahkeme koridorunda mübaşirlerin ağızlarından salona yayılınca gizli bir keyif alıyordum. İçimden “madem öyle, al size böyle” demişliğim çok olmuştur.
35 yıldır mücadelemiz devam ediyor. Türkiye demokrasi tarihinde olmayacak eylemlere imza attık. Derneğin Onursal Başkanı, değerli insan, yaşamının büyük bir bölümünü il mücadelesine ayıran Koçali Aymaz, Diyarbakır’dan Urfa’ya giden bir bakana Siverek sorunlarını içeren ve neden il olmasını gerektiren bir dosyayı sunmak için beklerken, Bakan beyin aracı yavaşlamayınca Koçali Aymaz ölümüne kendini bakanın aracının önüne attı.
İl olmak mı belki bir hayal
Benim şahsen siyasilere inancım kalmadı. İl kararı Cumhurbaşkanının imzasından çıkmayana kadar ben şahsen inanmam.
Nasıl inanayım? Zamanın Başbakanı Adnan Menderes Siverek ilçesine gelerek “gözünüz aydın Siverek il oldu” demiş. Demiş demesine de rahmetlinin kemikleri toprak oldu Siverek halen il olmadı.
İl olmaya inancım yok dedim. Benim yalnız mı? Öğretmen Necati’nin, Kaynakçı Zeki’nin, Hamal Mısto’nun yani velhasıl kimsenin politikacılara inancı kalmadı.
Tabi bu işten yani Siverek’in il olacağından emin çalışan arkadaşlar da var, onların emeğine saygı duyuyorum keşke onların umudu nergis misali yetişe bende utanım.
Bu güne kadar kandırıldık. 35 yıl değil tam 100 yıla yakın bir zamandır mücadele veriyoruz. Vermeye devam edecek bu kentin aydınları ve gençleri yani kendi adıma söyleyeyim; bence bu memleket ölümümü görür ama ben Siverek’in il olduğunu göremeyeceğim!..
Ben yoruldum; yalanlardan yorulmayan ve genç olanlar, siz sesinizi duyurmaya çalışın. Belki sözünün eri, namuslu birileri feryadınızı duyar da gasp edilen hakkınızı yine ananızın ak sütü gibi size verirler.
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum
+ Hiç yorum yok
Yorum bırak