Son birkaç gündür Siverek’te kelimenin tam anlamıyla bir huzursuzluk yaşanıyor. Aslında her yıl yaz ve kış aylarında bu huzursuzluklar yaşanır her dönem Siverek’te yaşanan gerginliğin bir diğer adı DEDAŞ’tır.
DEDAŞ ilçede yeni bir uygulama başlatmak istiyor. Mesken ve iş yeri sayaçları direklere monte edilerek kaçak kullanımını en aza indirmek istiyor.
Her kış günlerce elektrik yüzü görmeyen vatandaşlar bu uygulamaya karşı çıkıyor. Karşı çıkanlar elbet karanlıkta ve soğukta kalan vatandaşlarla sınırlı değil. DEDAŞ yapacağı yeni uygulama hakkında yeterince vatandaşı bilgilendirmediği için her kafadan bir ses çıktığı gibi vatandaşı yanlış yönlendirenlerinde olduğunu hesaplarsak iş kelimenin tam anlamıyla aşureye dönüyor.
DEDAŞ özel bir şirkettir, amacı sattığı elektriğin parasını toplamaktır. DEDAŞ bölgede vatandaşa verdiği elektriğin karşılığını alamıyor ve gün geçtikçe zararda olduğunu söyleyip işin içinden çıkmak istiyor. Özelleştirmeyi eleştirdiğimizde ise yetkililer bize şu cevabı veriyor“ Cebimizdeki telefonlarla yaptığımız görüşmenin faturasını ödüyorsunuz, kullanımınıza bağlı gelen faturalara itiraz edilmiyor. GSM şirketleri gibi DEDAŞ’ta bir şirkettir”
DEDAŞ hak vermekle birlikte şunları sormak istiyorum: Siverekli vatandaşlar, saatlerce hatta günlerce almadığı elektriğin faturasını öderken içinden kaç kez küfür ederek ödüyor, 1960 yıllardan beridir özellikle eski mahallere verilen enerji hatları eski, en ufak bir rüzgârda ve kar yağışında tellerin kopması sonucu arızayı giderecek yetkili bir ismi karşısında muhatap bulmazken, Nüfus, mesken, iş yeri sayısı arttığı halde yani kurulu bulunan trafolara yenisi eklenmediği, güçlendirilmeyen trafolardan dolayı yaşanan kesintileri vatandaşın sinirini nasıl gerdiğini, vatandaş evde olmadığı halde sayaçlar okunmadan kesilen faturalar, kaçak kullanmadığı halde kaçakçı damgası yiyen vatandaşın derdini anlatacak muhatap bulmaması, elektrik olmadığı için siftahsız kepenk kapatan esnafın gerginliği, Makineye bağlı hastaların saatlerce elektrik almamasının ailelerinde ve çevrelerinde oluşturduğu gerginlik. Evde çocuklarıyla elektrikle ısınmaya çalışan aileler bebeğine mama hazırlamayan anneler, kaçak yapmadan faturasını düzenli kullanan yoksul halk yığınlarının Türkiye’nin en pahalı enerjisini kullanması Keban, Atatürk barajını yanı başımızdan olmasına rağmen. DEDAŞ’ın daha birçok ayıbını sıralamamız mümkün, deve misali” deveye sormuşlar neren eğri? Deve nerem doğru ki demiş” bizimde söyleyecek çok sözümüz var!
Tüm bu olumsuzluklar elbet kaçak kullanımı bir başka deyişle hırsızlığı meşhur kılmaz, düşünün devletten aldığı dul ve yaşlılık aylığıyla DEDAŞ faturasını ödeyenlerin faturasına yansıyan kaçak kullanım bedeli, haksızlığın en büyüğüdür. Şu da bir gerçek DEDAŞ kendisini yenilemeyerek en büyük hırsızlığı yapıyor kayıp kaçak kısmının %30’u DEDAŞ’ın köhne yapısından kaynaklanıyor.
Yukarıda izah etmeye çalıştığım eminim ki birçoğunu anlatamadığım nedenlerden dolayı vatandaş öfkeli bu ökeyi bilinçli olarak körüklemeye çalışan, Siverek’in huzursuzluğundan faydalanmak isteyenlerinde olayı farklı bir şekilde vatandaşlara anlatması DEDAŞ’ın kendini anlatamaması vatandaşa tepeden bakması vatandaşın dilek ve şikâyetlerini “ siz zaten kaçakçısınız” zihniyetiyle yaklaşması vatandaşı pimi çekilmiş bir el bomba konumuna getirmişti.
Olayın vahametini gören İlçe Kaymakamı olaya el atarak ilk kez DEDAŞ yetkilileriyle Mahalle muhtarlarını bir araya getirerek var olan acil sorunların çözümü konusunda bir anlamda arabuluculuk yaptı. Zira Kaymakamlıkla DEDAŞ ‘ın özelleşme işinden sonra hiçbir alakası kalmamış.
Amerika’da eğitimini tamamlayan Doktorasını yaptıktan sonra ayağının tozuyla Siverek ilçesine gelip hizmet vermeye çalışan İlçe Kaymakamımızın Dr. Vural Karagül sağduyulu davranışıyla halkın temsilcileri ile DEDAŞ görevlileri arasında bir uzlaşma sağladı.
Toplantının ardından Gazeteci Cuma Sarı ile birlikte DEDAŞ yetkilileriyle görüşüp onların hizmet alanındaki yetersizliklerini anlattım. Sayaçların dışarı çıkarılmasına karşı çıkan bazı vatandaşların tepkileri üzerine bir mahallenin enerjisinin tamamen kesilmesinin faşist bir cezalandırma sistemi olduğunu halka tepeden bakmadan sorunlarının giderilmesiyle vatandaşların uygulamaya olumlu bakacağını anlattım.
DEDAŞ belki farkında değil tekrar söylemek isterim Yanlış uygulamalarla halkın sinirleri gerilmiş. Kaymakamımızın arabuluculuğu sayesinde öfkeden dolayı nefesi benzine dönüşen halkın öfkesi kaymakamımızın iyimserliğiyle önlenmiş.
Tekrar söylüyorum DEDAŞ halkla ilişkilerine önem vermeli güler yüzlü, bilinçli eğitimli personelle hizmet yürütmelidir. En önemlisi halkı hırsız olarak değerlendirmeden vaz geçin kim çalıyorsa onun yakasına yapışın başkalarının çaldığını dula, yetime, öksüze, işsize fatura etmeyin.
Siverek huzurlu bir kenttir…
Elektriklenmenin anlamı yok…
Biz Siverekli olarak huzurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz…
Nedeni ne olursa olsun hiç kimsenin bu huzuru bize lüks görmeye hakkı yoktur…
Eklenme Tarihi: 23 Kasım 2015 – Son Güncelleme Tarihi: 23 Kasım 2015 10:03
