Dokunsan…!

  Kaç gün oldu, bu yabancı şehrin ilaç ve ölüm kokan hastanesindeyim. Eylül yağmurlarını andıran gözyaşlarımı yine kendi içime akıtıyorum. Yoğun bir beden acısı çekmeme rağmen, hasretlikten acılar içinde kıvranan yüreğimle, başka acılara tanıklık ediyorum. Sana gelip gidiyorum diyorum, yüreğin ağlamasın diye yalan söylüyorum. Kolumda serumla sabahın ılık ışıklarına kadar […]

Ey sevgili gülümse, yaşamana bak!

Âdem Babadan Havva Anadan bu yana acıyla yoğrulmuş insanoğlu. Ne etse ne yapsa yenememiş nankörlüğü. Nankörlük her daim paslı bir bıçak gibi saplanmış, sevdiklerinin elleriyle insan oğlunu sırtına.. Yaşı bilinmeyen bu yaşlı dünyada, acıyı hesaplayacak zamanımız yok. Yağmur olsa da gözyaşımız, acıyı acıyla bastıranlardanız. Ne yoksulluk ağlatır bizi, ne çaresizlik, […]

DEDAŞ ve Ölümcül Sorunlar

Dedaş’la ilgili çok sayıda şikâyetler geliyor. Bazı vatandaşlar, çekindiğimiz için bu kurumla ilgili bulunan eksiklikleri yazmadığımızı söylüyor. Bölgede elektrik kesintiler başlı başına bir sorun. Bu kesintiler sadece evlerde karanlığa yol açmıyor, özelikle tarımsal alanda ve esnaflarda ekonomik kayba yol açıyor. Dedaş özeleştirildiği zaman, şahsen umutluydum. Geçen zaman içinde, hayal kırıklığına […]

Bir insan baba olmadan babalığı anlamaz !..

Dün gece sevgili dostum; Bayram Gökmen’in marketinin önünde her yaz olduğu gibi, çay içip, yaşamın telaşının içinde koşturan insanları izliyorum. Ellerinde poşetleriyle evlerine bir lokma bir şeyler götürme telaşı içinde olan babalar ve ellerinde cep telefonlarıyla mesajlaşıp, konuşan gençleri izliyorum. Kapalı bir kızımızın bağırarak konuşmaları ister istemez kulaklarıma geldi. O […]

Siverek’te Basın ve Abdülhamit’ten Bu Yana Sansür

24 Temmuz Basın bayramı dolayısıyla birçok arkadaştan, dosttan tebrikler alıyorum, kendilerine teşekkür ediyorum. Bu gün ne yazabilirim diye kafamı kurcalarken, on yıl önce yazdığım bir yazım, düştü aklıma. 24 Temmuzun basın bayramı olarak kutlanmasında ki en büyük engel basının üzerinden sansürün kaldırılışıdır. Ne yazabilirdik ki..? 24 yıldır gazetecilik yapıyorum, ben […]

Eski Çeşmeler ve Sevdalar

Siverek’te bir zamanlar mahalle çeşmeleri, insan yaşamını her alanında önemini korumuştur. Çeşmelerden sadece su akmazdı. Sevda akardı, bazen mutlu, bazen de ölümcül ayrılıklarla son bulan sevdalar. Siverek’te 1950 yılına kadar şehir içme suyu şebekesi döşenmediği için insanlar mahalle çeşmelerinden evlerinin su ihtiyacını karşılıyorlardı. O dönemde çeşmeler aynı zamanda, gelinlerin ve […]

Allah Aşkına Duyun Bu Ölüm Çığlıklarını

Yaşamımızın temel anlamı kuşkusuz; çocuklarımızdır. Yaşamın tüm zorluklarını onların mutlu yarınları adına omuzluyoruz. Her kesin çocuğu kendi dünyasıdır. Hiç kimse dünyasının kararmasını istemez. Defalarca, yazdım katıldığım mülki amirler toplantılarında ilçe insan hakları kurullarında dile getirdim. Siverek’te madde bağımlısı gençlerin sayısı artıyor. Evinizin içine yangın düşmüş lütfen avluyu süpürmekle uğraşmayın dedim. […]

Kapitalizmin Gerçek Yüzü, İnsanlığın Yüz Karası

  Yıllardır, kapitalizmin insanlık düşmanı olduğunu söyleriz. Kalemimizin erbaplığı doğrultusunda bu ağzı insan kanıyla, emeğiyle, alın teriyle dolu canavarın, insanı, kendi hırs ve arzularıyla azar azar öldürdüğünü anlatmaya çalıştık. Kapitalist düzenlerde adalet mülkün temeli olmadığını tersine mülkün adaletin temeli olduğunu anlatmaya çalıştık.. Biz kapitalist düzenin çirkinliğini yazdığımızda düzenin koruyucuları bizi […]

Kurtuluşumuz Köylülerin Ellerinde (2)

Yazımızın ilk bölümünde küresel değişimin ana temelinde doğayı hor kullandığımızı, organik yaşamdan uzaklaşıp daha çok kazanmak amacıyla hormonsal tohumdan elde ettiğimiz gıdaların sağlığımızın nasıl bozduğuna dikkat çekmeye çalışmıştık. Dünyayı tehdit eden iki temel yaşamsal kaynağımız var. Toprak ve su. Dünyanın birçok bölgesinde yer altı su kaynakları tükeniyor, tarım yapılabilinir araziler […]

Kurtuluşumuz Köylülerin Ellerinde (1)

Dünyada küresel değişim, dünyanın her köşesinde ayrı bir tahribat, giderek yoksulluk ve açlığın büyütecek, bir başka deyimle insanoğlu kendi sonunu kendi elleriyle hazırlamış olacak. Gelişen tehlike en çok tarıma elverişli arazileri etkiliyor. Tarımda doğal olmayan, kimyasal içerikli gübre ve tarımsal ilaçların kullanımı tarımsal alanları ve doğal olarak insanların sağlığını olumsuz […]

Kadın ve Papatya

  Uzun yıllardan sonra gelmişti doğduğu, çocukluğunun geçtiği şehre, kaç zaman olmuştu. Çocukluğu düştü aklına, küçelerde çizgi, ip atlama geldi aklına. Bez bebeğine sarılarak ninniler söylediği günler, birde papatyanın beyaz yaprağından rengini almış mahallenin terzisi Fahriye teyzenin diktiği elbisesi. Dedesinin bağında baharın müjdecisi olan gelincikler, papatyaların açtığı yeşilin sevgiyle huzurla […]

Neyin Kafasını Yaşıyoruz

Toplumumuzun nüfusunun büyük çoğunluğunu çocuklar ve gençler oluşturuyor, geleceğimiz olan gençlerimizi iyi ve güzel yetişmesi önce ailesine sonra topluma hayırlı birer insan olmaları hepimizin dileği. Maalesef bazı şeylere sadece iyi dileklerle olmuyor. İyi dileklerin oluşması için öncelikle gençlerin eğitimine, sosyal ve kültürel olarak yetişmelerine zemin hazırlamamız gerekiyor. Gençlerin sağlıklı yetişmesi […]

Soranlara İyi Dersin İyi Bilsinler

  Nasıl ki; anaların ve acıların gözyaşları yoksa acılarında dişisi erkeği yoktur. Namludan çıkan bir kurşunu düşünün, saplanacağı beden dişi veya erkek bedeni midir bilinmez sorgulamaz. Yani kurşun canlının adresini sormaz. Bazen anlatamazsın, hoş anlatsan kaç kişi derdini dinler, anlatacaklarını sır olmaktan çıkıp acılar sofrasında başkaları kendi acısını ve egosunu […]

Ben anlatım ağaç dinledi

  Günaydın dedim; Ne güzel uyanmışsın kış uykusundan. Hayat bulmuşun topraktan, tüm canlılarda senden bak çiçeklerin ne güzel.. Birazdan bir arı konacak çiçeklerine, kovanına götürecek bal olacak çiçeklerin. Birkaç ay sonra senin meyvelerinin tadını alan çocuklar mutlu olacaklar.. Ne güzel çiçeklerinle mutluluk veriyorsun cümle canlıya.. Bende sana benzemek isterdin Varlığımla […]

Bu Kovalar Bizi Boğar

  Yazıma başlarken, bu kentte yaşayan yetkili yetkisiz ben insanım diyen herkesi Allah aşkına göreve davet ediyorum. Bu kentin çocuklarını en az çocukları kadar değerli gören onların yaşamına, sağlığına önem veren 7’den 70’şe herkesi Allah aşkına insanlık adına göreve davet ediyorum. İyi biliyorum bu konuda herkesin üstüne düşen, küçükte olsa […]

Mezarlık Hallerim

  Bugün mezarlıktaydım, hummalı bir çalışma var. (Duvarları yükseltiyorlar, yolları yapıyorlar, gece aydınlatması yapıyorlar) Yanımda ki arkadaşıma takılıyorum, ‘ya adamlarda kaçacak hal mi bıraktık, her yanı aydınlatsak ne olacak? Kalkıp okeye dördüncüyü arayacak halleri yok diye.. Bunlar şaka tabi. Kabristanların güzel ve temiz olması rahmetlilere verdiğimiz değerin göstergesidir. İnsanlara yaşarken […]

Demirciler Çarşısında (Bir Yanım Hep Süryani Kaldı)

Alın terinin hamura su olduğu, ateşle birlikte, emeğin ekmeğe dönüştüğü, helâl ile haramın analizinin yapıldığı en güzel çarşı. Görünüşe aldanmamak gerek. Örste dövülen demir tava gelmez bu çarşıda. Mesleğin ustaları adamı emek ve alın teriyle yoğurup tava getirirler. İnsanlığın, adamlığın anlam bulduğu çarşı. Evine bir lokma ekmek götürmenin telaşı içinde […]

Ölüm Kokuyor Karanfil Sokak…

Gece beden ve ruh sancılarımdan dolayı uykularım azılı bir mahkûm edasıyla firarda olduğu için, hafta sonu olmasına rağmen erken saatlerde uyandım. Ruh ve bedenimden ayaklarıma yansıyan bir ağırlıkla adımlarım beni çay içeceğim kıraathaneye doğru götürüyordu. Erken saatler olmasına rağmen, sokakta yaşamın yakasına yapışım hayata kalma mücadelesi veren insanların ve sokak […]